En iyi Pedagog benden uzak durandır başlıklı sohbetimiz
Bugün eşimle konuştuğumuz bir konuyu anlatmak istiyorum size. Eşimin iş yerinden bir arkadaşı büyük çocuğu için bir pedagoga götürmüşler. Sohbet esnasında çocuk babasının işten geldiğinde hep yorgun olduğunu söylemiş. Eşimin arkadaşı asla böyle birşey olmadığını, her gün işten geldiğinde mutlaka çocuklarıyla vakit geçirdiğini ve çocuğun böyle birşey söylediğine çok şaşırdığını söylemiş. Pedagog da bunun üzerine çocuğunuzla vakit geçirmelisiniz. Onunla oynayın birlikte zaman geçirin gibi gibi devam etmiş.
Şimdi size benim için asıl sıkıntı olan şeyi anlatmaya başlamadan önce birkaç örnekleme daha yapmak istiyorum. Yine aynı sohbet esnasında geçen bir konu da çocuğun kurallarla büyümesi gerektiği. Pedagog bunu şu şekilde izah etmiş. Mesela çocuğunuz duvarı boyamak istiyorsa ona duvarda bir alan belirleyin ve o alanın dışına çıkmamasını söyleyin. Mesela çocuk duvardaki alana balık çiziyor olsun ve balığın kuyruğu belirlenen alana sığmadığı için yan duvara geçsin. Bu durumda belirlediğimiz alanın dışına çıktın o yüzden resim yapmayı bırakıyoruz şu an, çünkü bu bir kuraldı ve buna uymadın demeliymişiz. Bununla da ilgili konuştuk tabi. Bence doğruları olduğu gibi bu örnek yanlış ve hatalı bir uygulama. Neden böyle düşündüğümü anlatmadan önce son bir örnek daha vermek istiyorum ki bu örnek bizzat benim başımdan geçen bir olay.
Oğlum Ada için eşim zar zor beni ikna edip pedagoga götürdü. Pedagoji bilimini önemsemediğimden değil aşağıda açıklayacağım şeylerden dolayı pedagoglara bir türlü ısınamadım ve çoğu uygulamalarını beğenmediğim için de bence çocuğu konusunda bilgi sahibi bir aile için gereksiz bir durum.
Ada'nın bize vurması şiddet göstermesi ile ilgili pedagog bize bu bir dışavurum, çocuk annesinden uzaklaşmak istiyor bunu başaramıyor ve bu şiddet gösterisi aslında bir yardım çağrısı gibi bunun yanlış olduğunu biliyorum ama yapamıyorum lütfen bana yardım et anne gibi açıklamıştı. Bu fikir bana bile oldukça ilginç gelmişti ve bunu doğru kabul edip Ada'ya bu şekilde davranmaya başladık. Onu kendinden kurtarmaya yardım ettik gibi birşey.
Ne mi oldu. Ada birgün yine bu şekilde bir durumdayken ona neden bu şekilde yaptığını sorduk, neden canımızı yaktığını, biryerlerimizin acıdığını anlattık ona. Bu Ada'nın bir sevgi gösterişiymiş. Çok eğlendiğinde sarılmak ve öpmek yetmediğinde bu şekilde davranıyormuş. Bunun canımızı gerçekten acıttığını bilmiyormuş, bizimde ona eşlik edip rol yaptığımızı sanıyormuş. Konu aslında bu kadar basit ve bunu bize Ada açıkladı 2 yaşındayken. Hala vurma olayı çok nadir de olsa devam ediyor, kendimizi sakınıyoruz ama çok da tepki göstermiyoruz olay kısa sürede normale dönüyor.
Şimdi yukarda bahsettiğim diğer örneklerle ilgili düşüncelerimi yazıp bu yazımı bitireyim. İlk örnekteki sıkıntı bana göre şu. Pedagog sorunu sadece tek şekilde doğru kabul edip aileye bazı öğütlerde bulunmuş. Babanın haftada belki bir belki 2 gün yorgun olması ve oynamamak istemesi doğru olabilir ama belkide çocuk bunu doğru anlatmamış da olabilir. Burda çocuğun yalan söylemesi değil çocuğun okudu bir kitaptan izlediği bir çizgifilmden bir karakter seçip onun gibi olmak istemesinden kaynaklı bir istek de olabilir bu. Yani bir çizgifilme bir ayı var ve bu ayı sürekli icatlar yapıyor, arkadaşları arasında bunlar beğeniliyor ama babası ne zaman eve gelse yorgun oluyor. Çocuk kendini ayının yerine koyuyor çünkü onun gibi olmak istediği çok özelliği var ama birde katlanmak zorunda olduğu şekler var. Eğer çocuk o ayı gibi olmak istiyorsa babası eve yorgun gelmeli. Bu da başka bir bakış açısı. Pedagogun bu seçeneği değerlendirmemesi benim onları çok gerekli görmeme nedenlerimden biri. Olay benim söylediğim şekilde ise kimseye öğüt veremezsiniz. Size para verip gelmiş hemde çokca para vermiş ve ağzınıza bakan bir aileye öğüt vermelisiniz.
Diğer örnekte ise konu daha farklı. Çocukların kural sevmesi ve uygulamada daha küçük bir yapılacaklar listesinde daha başarılı olması. Bence bu tamamiyle yanlış. Ada için doğduğundan beri uygulamadığımız birşey ve ilerde de tercih etmeyeceğimiz bir yöntem. Yani duvara resim olayında yan duvara geçtiğinde resim olayının bitmesi bana göre bir kural değil. Bu benim istediğim gibi yap demenin başka bir yolu. Bu şekilde çocuğun ne düşündüğünün, neden yan duvara geçtiğinin, gerçekten gerekli olup olmadığının hiçbir önemi yok. Bu bence çok yanlış. Sadece senin kurallarına uyan bir çocuk yetiştirdiğinde, daha önce karşılaşmadığı durumlarda çocuk ne yapacığı şaşırı. Neyin doğru olacağını, kuralın ne olduğunu bilmediğinden ve deneyimleme gibi bir olgudan haberdar olmadığından başka birinin kuralı söylemesini bekler. Birde bu şekilde kurallarla yetişmeyen çocukların topluluğa uyum sağlayamadığı, kuralları bilmediği için dışlanabildiğini söylemiş. Ya şöyle bir durum olsaydı. Çocuğun çikolata yemesi yasak, kural bu şekilde. Dışarıda başka bir çocuk arkadaşlarına çikolata dağıtıyor ve herkes alıyor. Bu çocuk onun için yasak olduğu için almıyor. Bu noktada dışlana ve topluma uyum sağlayamayan kim olur sizce..
Çok eleştirdim evet peki çözümüm yok mu tabiki var. Bence konu şu. Kurallar tabiki olmalı ama nedenleriyle birlikte. Çocuğun bu kurala neden uyması gerektiği net bir şekilde anlatılmalı. Kurallar çocuk tarafından düzenlenebilmeli ve çiğnenebilmeli. Eğer konu çikolataysa yemekten önce böyle atıştırmalıklar senin yemek yemeni engeller, seni tok tutar ve büyümeni yavaşlatır. Bu yüzden çikolatayı şimdi değil yemekten sonra yemelisin. Peki baba birazcık ucunda ısırsam gerisini yemekten sonra yesem ? Tamam o şekilde olabilir. Eğer fazlasını yemeye başlarsa Ada bana ne demiştin küçük bir ısırık sonrası yemekten sonra. Bu kuralı sen koydun bende kabul ettim o yüzden kendi koyduğun kurala uymalısın. Bu şekilde hem çocuğun benliğine saygı duymuş oluyoruz, hem isteği ile ilgili kendi bir çözüm üretmiş oluyor yaratıcılık, hemde kuralı kısmen de olsa uygulamış oluyoruz.
Karşılaştığım Pedagogların bu düşüncelerden uzak tavırlar sergilemeli benim onlara gerek duymama neden oluyor. Bilgilerine birşey diyemem o konunun uzmanı olması gereken kişiler onlar ama uygulamanın ve çözümlerin bu kadar basit olması bence yanlış. Yani çocuk şiddet gösteriyor, yemek yemiyor, uyumuyor sorunlarına verilecek cevap çocuğunuz bunları yapması gereken yaşta bunda bir sorun yok. Bunları bu kadar büyütmeyin çocuk bu. Bunları tüm çocuklar yapıyor. 3-4 sene bunlara alışmalısınız diyen pedagoga, kimse çocuğunu tekrar götürmeyeceği için onlarda işin biraz magazinsel bölünü ortaya atıyor ve bunun üzerinden de gelenelere hmmm vay be olabilir dedittiriyor. Bu da işin ve paranın devamlılığını biraz da olsun arttırıyor gibi geliyor bana. Doğru yanlış her işi iyi veya kötü yapan kişiler vardır saygı duyuyorum mesleğe. Ama çok başka bir olayla karşılaşmadıkça Ada yı tekrar pedagoga götürüpte kendi çocuğumla ilgili bana bilmediğim efsane şeyler söylemesini beklemem bir daha.
Teşekkür ediyorum..